Sıcak bir Temmuz sabahı, 1982 yılında Mersin’de doğdum ama Konya nüfusuna kayıtlıyım. Bu nedenle, “Aslen Konya, şahsen Mersin” liyim. Ülkemizin hemen hemen bütün bölgelerinden aldığı göçler ile muhteşem bir kültür harmonisi niteliği taşıyan ve sıcak iklimiyle bir Akdeniz şehri olan Mersin’de, insana dair bütün farklılıkları bir zenginlik olarak görerek ve yaşayarak büyüdüm.

Mersin’in tanınmış ustalarından, “Konyalı Lastikçi Ali Usta”nın oğlu olarak, neredeyse 7 yaşımdan beri aktif çalıştım ve hala devam etmekteyim.

Okulun dışında kalan zamanı babamın iş yerinde çalışarak hayatı, esnaflığı, çıraklığı ve ustalığı öğrenme fırsatı buldum.

Babamın hiç unutmadığım sözü:

Seyit Yüzüak Kimdir?

Babamın hiç unutmadığım bir sözünde: “Oglum, profesör da olsan mühendis te olsan, evindeki musluğun contasını kendin değiştiremezsen, gözüme görünme, seni adamdan saymam” derdi. Bu söz üzerine de sağ olsun hem evde hem iş yerinde hayatın her gerçeğine dair teknik ve zihinsel tecrübesini paylaştı, gösterdi ve denememe müsaade etti. Bu nedenle, babama, bana çocukluğumdan beri bir sorumluluk ve çalışma imkânı ve fırsatı verdiği için teşekkürü bir borç bilirim. İnsanın boş bırakıldığında ya tembelliğe ya da yaramazlığa yönelme eğiliminden dolayı, şükürler olsun ki boş vakit diye bir kavram girmedi hayatıma, babam sayesinde. Fiziksel, zihinsel ve düşünsel devamlı bir çalışma hayatı içinde oldum ve bunun da daha zinde ve bilinçli bir birey ve vatandaş olmamda büyük katkısı oldu.

Çocukluğumdan Beri Çalışarak Büyüdüm

Dış lastik kaplama ve yaralı lastik tamiri yaptığımız iş yerimizde çalışmanın dışında, babam yaz tatillerinin bir bölümünde Konya’daki köyümüzde ikamet eden dedemlerin yanına da gönderirdi. Bu sayede, köyde hem çobanlığı, hem çiftçiliği hem de rehberliği öğrenme ve tecrübe etme imkânı yakaladım. Doğayı, dağları, ovaları, vadileri, suyu, havayı, toprağı işlemeyi, hayvanları, bitkileri ve Atatürk’ün de tarif ettiği gibi milletin efendisi olan köylümüzü ve köylerimizi tanıma ve öğrenme ayrıcalığını yakaladım.

Eğitim Hayatıma Katkılarından Dolayı Anne ve Babama Minnettarım

Çocukluk ve gençlik döneminde yaşadığım bu etkin ve verimli öğrenme süreci, bugün kendime, aileme, milletime, devletime ve insanlığa karşı sorumluluk duygularımın gelişiminde, karakterimin oluşmasında, hareket tarzımda, hayata bakış açımda, hayatı, insanı ve olayları olgular çerçevesinde görebilmemde, cesaret gösterip risk almamda, sosyal ve bilimsel özgüvenimin oluşmasında,  ve bugün ve yarın beni ben yapan ve yapacak olan her şeyin oluşmasında en temel ve en önemli noktayı oluşturdu.  Bu nedenle, anne ve babama, çocukluğumdan beri sorumluluk verdikleri, hayatın farklı çeşit ve renklerini tecrübe etme imkânı sundukları, kulağıma evrensel etik kurallarını fısıldadıkları ve iyi bir rol model oldukları için minnettarım. Bugün, hayırlı bir evlat olabiliyorsam, bunun sebebi yine kendileri olup, ne ektilerse onu biçtiklerini ifade etmek isterim.

İmam Hatip Yıllarım

Hayatı tecrübe ederken, orta ve lise eğitimini Mersin İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. Bu dönem boyunca, kendimi tanımaya dair “Arayış” olarak adlandırdığım bir yolculuğa çıktım. Bu yolculukta, fen ve sosyal bilimlerden mesleki derslere kadar çok yoğun, etkin ve kaliteli bir şekilde aldığımız derslerin ve kitap okumayı bizlere öğreten ve örnek olan lisedeki hocalarımın büyük etkisi oldu. İlk kez o yıllarda kendi kütüphanemi kurmaya, zihnimde okuduğum kitapların yazarlarıyla keyif dolu muhabbetler yapmaya başlamıştım. Hatta, zihnimdeki bu hareketlilik, beni ilerde bilim insanı olma ve bilimin, ilmin en hakiki mürşit olduğunu idrak etmemde etkin bir rol aldı.

Hayatıma Dokunan Kitaplar ve Filmler

Kitaplarla kendimi ve dünyayı keşfederken o dönemler televizyon kanalında izlediğim Richard Dean Anderson’ın oynadığı McGyver adlı dizi (1985 versiyonu) hayatımda başka bir ilham kaynağı oldu. Dizideki karakterin karşılaştığı problemler için temel fizik, kimya, biyoloji ve matematik bilgileriyle çözümler geliştirmesi, temel bilimlerin ders kitaplarına sıkıştırılmış birer sınav sorusu olmadığını, hayatın tam da içinde ve pratiğinde olduğunu anlamama neden oldu. Bu idrak ve farkındalık, doğal olarak kendimi ve içinde yaşadığım dünyayı makro ve mikro seviyede merak etmeyi, sorgulamayı ve keşfetmeyi sağladı. Böylece, temel bilimlerin çatısı olan biyolojiye olan sevgim ve merakım, kariyerimin bu alanda şekillenmesi, her daim bilinmeyeni keşfetme arzum ve sorunlara bilimsel yollarla çözümler geliştirme potansiyelim bu şekilde gelişti.

İmam Hatip Mezunu Mağdurlarından Biriyim

Liseyi bitirdikten sonra üniversite giriş sınavında “28 Şubat” olarak adlandırılan bir dönemin kat sayısı mağdurlarından biri oldum. İmam Hatip Lisesi’nden mezun olduğum için, önüme iki seçenek sunuldu. Ya ilahiyatı seçerek ekstra puan alacaktım ya da başka bir bölümü tercih edersem, ciddi oranda puanım kesilecekti. Böyle bir haksızlıkta, temel bilimlerden bir bölüme bile yerleşmek çok zordu. Bu haksızlığa rağmen, “Biz çalışanların hakkını zayi etmeyiz” ayetine olan inancım ve güvenim ile devletime ve o günün yöneticilerine isyan etmek yerine, daha çok çalışarak ve üniversite sınavında bütün soruları yaparak kesilen puanımı telafi etmeye çalıştım ve nihayetinde çok sevdiğim biyoloji bölümünü kazandım.

Kadro Verilmemesine Rağmen Çalışmaya Olan İnancımı Hiç Yitirmedim

2000 yılında, o dönemde yeni bir üniversite olan Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ, Aydın), Biyoloji bölümünde çok verimli, etkin ve dolu dolu 4 yıl geçirdim ve bölümümü derece ile tamamladım. Ardından, mezun olduğum üniversitede yüksek lisansa başladım ancak ilk sırada olmama rağmen kadro verilmedi. Bu durum, finansal bir gelir olmadan ne kariyer ne de bilimin yapılamayacağını öğretti bana. Bu nedenle, akademik yolculuğuma kısa bir ara vererek, KPSS puanımla Kredi Yurtlar Kurumu (KYK), Zonguldak Yurt Müdürlüğüne 2005 yılında Yurt Yönetim Memuru olarak atandım. 3 yıllık memuriyetimde devlet yapısı ve işlevi konusunda bilgi ve tecrübe edindim, güzel insanlarla güzel çalışmalar yaptım. Askerlik hizmetini de 2007 yılında Küçükyalı/İstanbul’da kısa dönem olarak Kenan Evren Kışlasında tamamladım.

Memuriyet Yıllarım

Devlet kadrosunda garanti bir maaşım, geniş imkânlarım ve ihtiyaç duyduğum her şeye sahip olmama rağmen, lise yıllarından beri bilim insanı olarak ülkeme hizmet etme niyetimi ve hayalimi hep canlı tuttum. Kendi ülkemde karşılaştığım onca haksızlık ve ülkemdeki akademinin evrensel kaliteden uzak oluşundan dolayı master ve doktora derecesini yurt dışından almaya karar verdim. 2008 senesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurt dışı bursuna başvurup kazandım. MEB burslusu olarak önce Hacettepe Üniversitesi’nde 6 ay, sonrasında da Amerika’da University of Alabama’da (Tuscaloosa, USA) 1 yıl dil kursu (İngilizce) aldım.

Amerika Yolcuğum Başladı

Mississippi State University’sinde (Starkville, USA) Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında 2012 yılında master derecesini tamamladım ve ardından North Carolina State University’sinin (Raleigh, USA), Bitki Biyolojisi bölümünde doktora derecesini bitkilerin ilaç ve kozmetik yapımında kullanılan sekonder metabolitleri üzerinde yaptığım çalışmalarla tamamlayarak 2018 yılında ülkeme geri dönüş yaptım. Bu bursu kazanmam ve kariyerimi Amerika’da tamamlamamda, kendime, emeklerime ve hayallerime olan inancımın, durmadan yorulmadan alın teri dökmemin ve umudumu hiçbir zaman kaybetmeden yoluma devam etmemin büyük rolü vardı.

Hayatımı Çalışmaya ve Bilime Adadım

Gerek almış olduğum devlet bursu, gerek ülkeme ve devletime olan vefa borcum, insanıma olan hizmet aşkım ve gelecek nesillere olan sevgim ve onların vizyon ve hayallerine yön verme arzusu ile döndüm ülkeme.  Halen, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam ediyorum. Ülkemizde genel olarak hakim olan vizyonsuz ve verimsiz akademik yapı ve kültüre rağmen, sabırla, azimle, dimdik, öneri ve çözümlerim, ulusal ve uluslararası proje başvurularım ile ülkeme, insanıma ve devletime hizmet etmek için mücadele ediyorum.

Seyit Yüzüak
Akademisyen

17 Mayıs 2021

Yorum Yazın